Bu Blogda Ara

31 Aralık 2012 Pazartesi

İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA MUHTIRA 3 OCAK 1922


İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA. !.MUHTIRA ...3 OCAK 1922 MECLİS REİSİ MUSTAFA KEMAL..............Ve Tabii ki anlayana !!!!!

3 Ocak 1922

İçişleri Bakanlığına

29.12.36 tarih ve 10319/2423 numaralı Bakanlık yazısının cevabıdır.

Anadolu'da yetimhaneler ve numune çiftlikleri vs hayır kuruluşlarıaçma ve kurma hakkında Amerika Yakın Doğu Heyeti adına yapılanbaşvuruya karşı tarafımızdan verilecek cevabın konusu ve esaslarınınilişik muhtı rada ortaya konulmuş olduğarzolunur efendim.

MUHTIRA.. !

Ankara Büyük Millet Meclisi Hükümeti memleketin imarına, yetimlerin bakılmasına, genel sağ lığa ve ekonomimizin düzeltilmesine yönelik tüm teşebbüsleri ve çalışmaları son derece minnet ile kabul eder.
Ancak bu hususta gerek uzak gerek pek yakın bir mazide bize gayet pahalıya mal olan acı tecrübelere binaen bazı çekince kayıtları konulmasına kesin gereklilik vardır.
Şimdiye kadar memleketimizde iktisadî, siyasî ve ilmî maksatlarla çalışan kuruluşlar veya yabancı kişiler özellikle aşağıdaki amaçlar peşinde koşmuşlardır:
1- Memleketimiz dahilindeki işlerinden insafsız bir kâr temin etmek. Bizim için en az zararlı olanlar yine bunlardır.
2- Bir bölgede elde ettikleri iktisadî imtiyaza dayanarak, kendilerine ileride oraya sahip çı kma hakkını temine çalışmak. Bu gibilerin bir daha memleketimizin dahilinde çalışmalarına kesinlikle müsaade edilmemesi kararlaştırılmıştır. Bu surette hareket etmekle yalnız kendimize değil, tüm insanlığ a olağanüstü büyük bir hizmet göreceğimize inanıyoruz. Çünkü hiç şüphe yoktur ki Genel Sava şın (=1.Dünya Savaşı'nın) başlıca müsebbipleri bu gibi amaçlar peşinde koşan sermayedar gruplar ı ve onlara alet olan politikacılardır.
3- İktisadî, ilmî, ve insanî maksatlar altında memleketimize gelip gelecekteki istilâları hazırlamak için anasır-ı muhtelifeyi (=çeşitli unsurlarıgerek hükümete gerek birbirine karşı tahrik etmek. Bu gibiler hem Genel Savaşıhem de memleketimiz dahilindeki mukatelât-ı fecianın (=feci vuru şmaların) başlıca müsebbiplerindendir.
4- Sırf ilmî ve insanî amaçlarla memleketimizde çalışmakla beraber ruhlarında gizli bulunan Hı ristiyanlık duygusu etkeniyle hemen sı rf Hıristiyan azınlıklarla meşgul olmak ve onlara ister kasıtlı ister kasıtsız arasında azınlıkların da ya şadıkları Müslüman kitlelerinden ayrılmak arzusunu aşılamak. Bu gibilerin gerek Müslümanlara gerek güya iyiliğine çalıştıkları Hıristiyan azınlıklara içinde yaşadıkları İslâm çoğunluğuna baskı yapma isteğini a şılamakla ne kadar gayri insanî bir surette hareket etmiş bulundukları ve bu yüzden meydana gelen öldürmelerden manen sorumlu bulundukları bellidir. Hükümetimiz bu gibilerin dahi çalış malarına serbestçe devam etmelerine müsaade ettiği takdirde Müslim ve gayrımüslim tüm tebaasına karşı pek ağır bir sorumluluk yükü altına girmiş bulunacaktır. Ortaya konulan sebeplere binaen ilkeleri koymak mecburiyetindeyiz.
Hiçbir hükümet kendi tebaasından olan on binlerce çocuğu kendi memleketi dahilinde bir yabancı heyeti tarafından her türlü teftiştenuzak olarak büyütülüp onlara istenildiği gibi telkinlerde bulunulmasına müsaade edemez. Buna müsaade etmek çocukları yaşayacakları çevreye düşman veya hiç olmazsa yabancı olarak yetiştirmek ve b undan dolayı onunla çarpış maya mahkûm eylemektir. Bu ise gerek o çocukların gerek içerisinde yaşayacakları halkın felâketini hazırlamaktır. Bunu önlemek ise hükümetin görevidir. Bundan dolayıdır ki Amerikalılar tarafından numune çiftliği vs benzer kuruluşlar oluşturup buralarda kendi tebaamızdan olan binlerce çocuğun Türk Hükümet ve milletine karşı gayri dostane ve gayri sadıkane duygularla donanmış olarak yeti şmelerine müsaade edemeyiz.
Tabiidir ki Amerikalıların insanî tekliflerini reddetmeyi hatırımızdan bile geçirmiyoruz. Ancak bunu yalnız aşağı daki şartlar tahtında kabul edebiliriz. Bu şartları öne sürmeye yegane etken de mazideki acıtecrübelerin bize vermiş olduğu daha uzağı görecek insanî hislerdir.
İşbu şartlarımız aşağıdaki gibi beyan olunur:
1- Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti sınırları dahilinde Amerikalıların kurmayı istedikleri numune çiftlik, imalathane vs.nin idaresi ve orada çalışan çocukların öğ retim ve terbiyesi hükümet tarafı ndan tayin olunacak memurlara aittir.
2- Bu kuruluşlarda mezhep ve cins ayrımı yapılmaksızın tüm yetimler çalıştırılacaktır.
3- Amerikalılar buralarda fen memurları ve hesapları görme için muhasebe memurları bulundurabilirler.
4- Yol vs inşası gibi teşebbüsler dahi insanî bir maksat için yapılmakta, ise, yukarıdaki şartlara tabiî bulunacaktır.
5- Ticaret maksadıyla yol, fabrika vs inşası cihetlerini ayrıcagörüşmeye hazırız. Bu konuda Amerikalıların tekliflerini bekliyoruz. Zaten bu maksatladır ki Antalya'ya bir Amerikalı t icaret mümessilinin gönderilmesine muvafakat ettik.

MECLİS REİSİ
MUSTAFA KEMAL
...İmza
(Atatürk'ün Millî Dış Politikası 1919-1923, C:1, Kültür Bak. Yay., Ankara-1981, sah:384-386. Metin kelimelerin karş ı lığı esas alınarak tarafımızdan sadeleştirilmiştir)..

22 Aralık 2012 Cumartesi

GAZİ BİNBAŞI AYŞE HAN'IM...!!


 GAZİ BİNBAŞI AYŞE HAN'IM...

    Aslen TRabzon'ludur.Subay olan eşi Kafkas Cephesinde ŞEHİT olunca,Eşinin İzmir'de oturan ailesinin yanına yerleşti.15 Mayıs 1919 da İzmir işgal edildiğinde ,önceden İşgal edileceğini öğrendiği için;altın bileziklerini satarak kendisine At ve silah aldı.Yunanlılara silahlı ilk direniş gösterenlerin öncüsüdür !Yani İLK KURŞUN'U atanlardandır..Çatışmalarda Hasan Tahsin Şehit olmuştur..

     Ancak 11 Kasım 1938 günü yeniden sinsice TÜRK Devleti'ne zehirli genlerinde taşıdıkları soysuzluklarıyla sinsice TÜRK Devleti Türkiye Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ölümsüz kurucusu Ebedi Başbuğ(Başkomutan)Gazi Mustafa kemal ATATÜRK'ümüze düşman olan "Gaflet Dalalet Hiyanet"Çeteleri "Siyonist Gömlekli"ler,Arapçılar,Ermeniciler,Amerikancılar,İngilizciler..vs,topyekün sinsiler;öncelikle sessiz sedasız Yiğit TÜRK Kadınlarının İSTİKLAL SAVAŞI'nda anında silahlanarak ve erkekleride silahlanmaya zorlayarak topyekün İşgal Kuvvetlerine karşı ilk direnişçiler olduklarını her türlü kayıtlardan silerek Kahraman TÜRK Kadınlarınının birebir göğüs göğüse kana kan vuruşmalarını gözardı ettirerek,onların cephelere mühimmat taşıdıklarını ön plana çıkarmışlardır..Evet cephelere lojistik destekte sağladılar,ancak bizzat gönüllü Asker olup savaştılar..Soysuz Çeteler,ilerde hedeflerinde TÜRK Kadınını sıradan kadınlar haline getireceklerinden bu soysuzluklarını öncelikle Yiğit TÜRK kadınlarının Kahramanlıklarını elbirliğiyle gelecekte TÜRK çocuklarının belleklerinden sildiler !!

       Bu zehirli genli soysuzlar;Yiğit TÜRK kadınlarının Kahramanlığının genlerle taşınacağını hesaplıyamadılar..
Sizi gidi sefiller siziii !!!HER TÜRK ASKER DOĞAR;Asil TÜRK Milletinin her bireyinin, Asker ruhuyla doğmasının erkek,kadın ayırımı yoktur..

      İşte Bu Yiğit ASKER Ninelerimizden bir Kahramanda Şanlı TÜRK ORDULARINDA BİNBAŞI Rütbesiyle görev yapan GAZİ BİNBAŞI AYŞE HAN'IMDIR...

      İZMİR'DE,fiili olarak silahlı çatışmalara giren AYŞE Han'ım,Aydın'a çekilerek Köpekçi Nuri Çete'sine katıldı.Koçarlı'da düşmanla çatışırken ,Resmi olarak TÜRK Ordularına katıldı.TÜRK Ordularında,İSTİKLAL SAVAŞI'nın başlangıcından sonuna kadar çatışmalara katıldı.SAKARYA Meydan Muarebesinde;sol kasığından mermi yedi.ÇİNE'de,iki Yunan Subayını bizzat Kılıçla budadı.26 Ağustos BÜYÜK TAARRUZ'DA;Mürsel Paşa Komutasında,kendisine bağlı Birliğiyle AHIR dağlarını dolanarak,düşman Ordusunun geri cephesini çeviren Süvarilerdendir.


       9 EYLÜL GÜNÜ,İZMİR'E;AT Üstünde BİNBAŞI Rütbesiyle,şarapnel parçalarıyla kırılmış bir bacakla girmiştir..

       MAREŞAL GAZİ MUSTAFA KEMAL PAŞA'NIN;KAHRAMAN YİĞİT TÜRK SUBAYI NİNEMİZ;
GAZİ BİNBAŞI AYŞE HAN'IM;BEN BİR TÜRK KADINI OLARAK ASİL RUHUN ÖNÜNDE SAYGIYLA  ,ONURLA DİZ ÇÖKÜYORUM.

      KUTSAL VATAN TOPRAKLARIMIZDA,YENİDEN CENK VAKTİ GELDİĞİNDE BİZLER SENİN TORUNLARIN TÜRK KADINLARI,ŞARTLAR HER NE OLURSA OLSUN GÖĞÜS GÖĞÜSE KANA KAN VURUŞACAĞIMIZA DOĞUŞTAN ANT İÇTİK !!SEN VE SENİN SİLAH ARKADAŞLARIN NİNELERİMİZİN ASİL TÜRK RUHLARI RAHAT OLSUN !SENİN BİZZAT BAŞKOMUTANIN MAREŞAL GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜMÜZ AYNI RUHLA BİZLERİNDE BAŞKOMUTANIDIR..DÜNYA DURDUKÇA SİZLERİN ASİL KANLARINIZLA KURTARDIĞINIZ KUTSAL VATAN TOPRAKLARI,TÜRK KADINLARINA EMANETTİR..!!

      BİLİNE .............................!!!!!!!!!!!!!!!!!


       NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE-İNADINA SONSUZA KADAR......
       
Saygılarımla
22 Aralık 2012
Gülsev EYÜBOĞLU